3.11.2009

ÇOCUKLARIMIZI NASIL DİNLEMELİYİZ.



Bir Çocuk Çiçek Demek

Bir çocuk sevinince
Yüzü biraz gülünce
Açar yeni bir çiçek
Bir çocuk çiçek demek.

Yeni doğan bir bebek
Evine neşe katar
Bir gonca gül gibidir
Etrafa neşe saçar.

Çocuk kalbi kırılmaz
Onlara hiç kızılmaz
Solar bütün çiçekler
Olayı duyar duymaz.

Sarı sarı laleler
Güzel kokan güller
Solmasın hiç bir çiçek
Bir çocuk çiçek demek

NİHAN KANDEMİR
***************************

Çocuklarımız bizlere bir şeyler anlatmaya çalışırlarken,onları sözlerini kesmeden sessizce dinlemeli ve onları kabullendiğimizi,anlattıklarının bizim için de önem taşıdığını göstermeliyiz.

Karşımızdaki bireyi kabul ettiğimizi hissettirerek bizimle daha fazla şey paylaşmasını sağlamak için sessizlik güçlü bir sözsüz iletidir.
Konuşan hep biz olursak,karşımızdaki çocuğun duygularını ve düşüncelerini ifade etme özgürlüğünü kısıtlamış oluruz.
Burada sözü geçen dinleme , pasif dinlemedir. Pek tabi ,tüm iletişim boyunca kullanılması söz konusu değildir. Çocuğun tam anlamı ile kendini ifade edebildiği sürece kullanılmalıdır.
Yani önce,çocuğumuz ne anlatmaya çalışıyor,sorun ne?
Bunu anlamak için ilk adım pasif dinlemedir.
Bundan sonraki aşamada ise,çocuğumuzu dinlediğimizi,kabul ettiğimizi gösteren,onu tam olarak anlamamıza yardımcı olan aktif dinleme yöntemi devreye girmelidir.
Aktif dinleme yönteminde yargılama ve analize yer yoktur.
Aktif dinleme yöntemi,çocuğumuzun bize anlattıklarını yada anlatmaya çalıştıklarını,kendi kelimelerimizle ona geri iletmemizdir.

Bu yöntemin püf noktası,kendimizi çocuğumuzun yerine koyarak Ben olsaydım ne hissederdim? diye düşünmek ve çocuğun anlatmaya çalıştığı duygu ya da sorunları isimlendirerek yansıtmaktır.

Yargılama, öğüt verme, eleştirme olmadan, sadece onun yaşadıklarını ve
hissetiklerini göz önüne alarak, çocuğun hissettiklerin ona yansıtmaktır.

İyi bir dinleyici olmak için neler yapmalıyız?

Öncelikle bedensel olarak,karşımızdaki kişiyi dinlemeye hazır olduğumuzu hissettirmeliyiz. Elindeki gazeteye göz atan , bir gözü t.v de olan
ya da yemek yapmak için bir yandan koşuşturan birine,kim bir şeyler anlatmak isteye bilir?
Öncelikle .çocuğumuzla boy-göz hizası kurmalıyız.Yüz yüze konuşmalardan,en az konuşulan konu kadar,yüz ifadelerinden de mesaj alınır.
Gözlerin nemlenmesi,yüzün kızarması,gözleri kaçırma gibi pek çok sözsüz mesajı alırız. Böylelikle söylenen sözlerle verilmeye çalışılan mesajı daha iyi alırız.
Çocukları dinlerken ne gibi iletişim engelleri kullanıyoruz:

1-Öğüt verme:Şöyle yapma,böyle yap..........
2-Çözüm getirme:Bunu böyle yapma da şöyle yap.
3-Yönlendirme:Üzüleceğine otur da ders çalış.
4-Yargılama: Sen zaten hep böyle davranıyorsun....
5-Soru sormak:Neden? Niçin?
6-Araştırmak:O sana ne dedi?
7-İncelemek:Sen ne yaptın? Kim dedi? Kim yaptı?
8-Teşhis:Aslında sen öyle demek istemiyorsun...
9-Tanı koymak:Ben senin sorununun ne olduğunu biliyorum.
10-Tahlil etmek:Aslında senin derdin başka..
11-Teseeli etmek:Dert etme ,boş ver,takma kafana..
12-Konuyu değiştirmek: Boş ver bunu da biz başka bir şey konuşalım..
Çocuğunuzla kurduğunuz iletişimin şekli ve kalitesi çok önemlidir. Bu sayede çocuğunuz size açılır,sorunlarını paylaşır,kendini ifade eder.

* Çocuğunuza zaman ayırın.
* Onu can kulağı ile dinleyin.
* Ona tarafsız yaklaşın.
* O konuşurken sözünü kesmeyip sonuna kadar dinleyin.
* Onu anladığınızı sık sık ifade edin.
* Ona dokunun ve sarılın.
* Çocuğunuzu hataları ile kabul edin.
* Kendi doğrularınızı bir süre için bir tarafa itin.

Önemsenerek dinlendikleri zaman,bütün çocuklar kendilerini anlatırlar .
Ve her zaman çocuklar kendilerini doğru anlatırlar .
Onları anlamaya çalışmalıyız.
Onları anlamayan bizleriz..

Hiç yorum yok: